Dokunmatik ekranlar, teknolojiyi kullanma biçimini her geçen gün değiştiriyor. Akıllı telefonlar ve tabletlerle hayatımızda daha fazla yer edinen bu ekranların geleceğini keşfetme vakti geldi.
Kendimizi bildik bileli, bilgisayar kullanmanın tek yolu farelerimiz ve klavyelerimizdi. Ne zaman ki dokunmatik ekranlı telefonlar ve tabletler çıktı, işte o zaman bilgisayar kullanmanın yeni şekillerini keşfettik. Artık ihtiyacımız olan tek ‘araç’ parmaklarımız. Günümüzde bu teknoloji, monitörlerden tabletlere, dizüstü bilgisayarlardan hepsi bir arada bilgisayarlara kadar birçok farklı üründe yer alıyor ve alıştığımız fare ve klavyenin yerini tutmaya başlıyor. Çoklu dokunma özelliği olan arayüzlerin ve ürünlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Dokunmatik ekran teknolojisindeki ilerlemeler, bilimkurguyu neredeyse gerçeğe dönüştürdü. Bu teknolojiyi yalnızca parmaklarınızla dokunduğunuz ekranlar üzerinden yorumluyorsanız, geri plandaki birçok şeyi atlıyorsunuz demektir.
Dokunmatik ekranların günümüzde nasıl çalıştığını; ‘dokunma’, ‘sıkıştırma’ ve ‘kaydırma’ adı verilen el hareketleriyle anlatmak mümkün.
GÜNLÜK HAYATIMIZIN PARÇASI
Dokunmatik ekranlar artık her yerde ve uzun süre de bizi çepeçevre kuşatacak gibiler. Ancak eminiz ki dokunmatik ekranlı bir cihazla yalnızca birkaç dakika geçirdikten sonra eskisine dönmek bile isteyemeyeceksiniz. Bu teknolojinin ne tür fırsatlar sunduğunu, kullanımının ne kadar kolay olduğunu görmek için geleceğe hazırlıklı olun.
Dönüp baktığımızda, bu teknolojinin ilk kez 1965’te hayatımıza girdiğini görüyoruz ve nispeten yeni bir gelişme olmasına rağmen, ATM gibi cihazlarda yaklaşık 30 yıldır kullandığımızı kolaylıkla unutabiliyoruz.
Yakın zamana kadar iki farklı dokunmatik ekran teknolojisi vardı. Bunlardan biri, dirençli (resistive) sistem adı verilen eski yöntemdi. Bu ekranlar, aralarında az bir boşluk bırakılan iki ayrı katmandan oluşuyordu. Üstteki tabakayı dokunulduğunda alt tabaka harekete geçiriyordu ve aradaki iletişim de ‘dokunma’ olarak algılanıyordu. Dirençli ekranların en büyük dezavantajı, diğer teknolojilere oranla hassasiyetinin zayıf olması ve büyük bölümünün çoklu dokunma özelliğini desteklememesiydi.
Kapasitif olanlardaysa, iletken bir katmanla yalıtımı yapılan cam ekranlar kullanılıyor. Parmaklarımız da iletken olduğu için, ekrana dokunulduğunda belli miktarda bir elektrik yükü oluşuyor ve algılanan bu yük de ekranın elektrostatik alanında aksamaya neden oluyor. Kapasitif teknolojiler, dirençli olanlara kıyasla çok daha keskin ve çoklu dokunma hareketlerini destekliyor. Ancak bu gözle görülür avantajlarının yanı sıra bir de dezavantajı var: Hareket, parmaklarınızdaki yükle bağlandığı için, elinizde eldiven olduğu takdirde dokunma işlevi çalışmıyor.
Bugünlerde eski standartlara dayalı yeni bir teknoloji popülerlik kazanıyor: Optik dokunmatik ekranlar, NextWindow (www.nextwindow.com) adlı bir şirket tarafından geliştirildi. Üretim maliyetlerinin çok daha düşük olması ve harika sonuçlar elde edilmesi nedeniyle son zamanlarda çok ciddi rağbet görüyor.
CESUR YENİLİKLER BİZİ BEKLİYOR
Görünüşe bakılırsa çoklu dokunma teknolojisi; akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar derken uzun süre varlığını koruyacak. Bu teknolojinin geleceğinde cesur yenilikler bizi bekliyor gibi görünüyor.
Microsoft, Windows 7’deki eski çoklu dokunma özelliklerini korumak için geriye uyumluluk işlevini windows 8’de devreye sokacak. Ancak Windows 8 için geliştirilen en önemli ayarlardan biri, beş parmağın kullanılabileceği el hareketlerinin desteklenmesi. Windows 8’in kendi komutları bir veya iki parmakla sınırlandırılırken, geriye uyumluluk gereği, beş parmağın kullanıldığı el hareketlerini destekleyen üçüncü parti uygulamalardan faydalanıyor. Böylece uygulama geliştiricilerin de ikiden fazla parmağın kullanıldığı ek komutlar geliştirmesini sağlıyor. Sonuç olarak Windows 8 için geliştirilen herhangi bir çoklu dokunmatik ekran, beş parmaklı el hareketlerini destekleyebilecek.
Gelecek nesil dokunmatik ekranlar için planlanan bir diğer özellik de parmağınızla ekrana dokunduktan sonra ekranın bu dokunuşu algılama süresinin çok daha azaltılması. Şu anda 100 ms gibi bir zaman farkıyla işlemlerimizi yapabiliyoruz. İlk bakışta kulağa çok uzun bir süre gibi gelmiyor tabii ama aradaki farkı bariz bir şekilde görebiliyorsunuz.
BÜKÜLEBİLEN KAĞIT BİLGİSAYARLAR
Samsung şimdiden 46 inç transparan ekranların üretildiğine dair sürpriz duyurusunu yaptı. ASG ise yakın zamanda, Kinect sensörü yoluyla kullanıcının ekran önünde yapacağı el hareketleri sonucunda cisimlerle oynayabileceği transparan ekranların tanıtımını... Bu, bir açıdan dokunmatik özelliğin büsbütün ortadan kalkması demek.
Diğer teknolojiler de meyvesini vermek üzere. Dokunsal geri besleme (haptic feedback) yeni bir şey değil ama artık daha dokunsal bir ortam için dokunmatik ekranlarla birlikte eşlenmiş durumda.
Geleceğin ekranları çok daha kolay işlenebilir olabilir çünkü 3M, uzun süredir üzerinde çalıştıkları esnek ve transparan ekranların tanıtıldığı konsept videoyu çok yakın zamanda yayımladı. Kanada üniversitelerindeki araştırmacılarsa herhangi bir kalıcı kırışma olmaksızın kâğıt kadar bükülebilen yeni akıllı telefonları tasarladı ve bu telefonlara ‘kâğıt bilgisayar’ adını verdi (www.hml.queensu.ca/paperphone).
EKRAN HAREKETLERİ
Sıkıştırma ve genişletme:
İşaret parmağınızı ve başparmağınızı, ekranı ‘çimdikleyerek’ bir sayfayı, fotoğrafı veya belgeyi yakınlaştırmak, uzaklaştırmak için kullanın.
Dokunma:
Dokunma hareketi, fare düğmesini kullanmak gibi. Seçim yapmak için parmağınızın ucuyla bir kez ekrana dokunun ve hemen çekin. Sağ tıklama işlemi için de ekrana dokunun ve aynı noktada bir süre parmağınızı bekletin. Tıklayıp sürükleme işlemi içinse, ekrana dokunun, bir süre parmağınızı bekletin ve ardından sürükleyin.
Ekran klavyesi:
Bir belgeye veya forma dokunduğunuzda, metin girişi yapabilmeniz için ekran klavyesi öne çıkıyor.
Kaydırma:
Büyük bir belge veya sayfa üzerinde gezinmek, sağdan sola veya soldan sağa geçmek için bir veya iki parmağınızı sürükleyin. Ne kadar hızlı sürüklerseniz, hareket de o kadar hızlı gerçekleşiyor.
Fiske:
Fiske hareketi, web sayfaları arasında ileri veya geri gitme, seçili simgeleri silme gibi kullanıcı tarafından belirlenmiş sekiz farklı hareket imkânı sağlıyor.
Döndürme:
İki parmağınızı ekrana yerleştirin ve ekrandaki görüntüyü veya imgeyi döndürebilmek, farklı bir açıdan görebilmek için parmaklarınızı birbirinin etrafında döndürün.
Kendimizi bildik bileli, bilgisayar kullanmanın tek yolu farelerimiz ve klavyelerimizdi. Ne zaman ki dokunmatik ekranlı telefonlar ve tabletler çıktı, işte o zaman bilgisayar kullanmanın yeni şekillerini keşfettik. Artık ihtiyacımız olan tek ‘araç’ parmaklarımız. Günümüzde bu teknoloji, monitörlerden tabletlere, dizüstü bilgisayarlardan hepsi bir arada bilgisayarlara kadar birçok farklı üründe yer alıyor ve alıştığımız fare ve klavyenin yerini tutmaya başlıyor. Çoklu dokunma özelliği olan arayüzlerin ve ürünlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Dokunmatik ekran teknolojisindeki ilerlemeler, bilimkurguyu neredeyse gerçeğe dönüştürdü. Bu teknolojiyi yalnızca parmaklarınızla dokunduğunuz ekranlar üzerinden yorumluyorsanız, geri plandaki birçok şeyi atlıyorsunuz demektir.
Dokunmatik ekranların günümüzde nasıl çalıştığını; ‘dokunma’, ‘sıkıştırma’ ve ‘kaydırma’ adı verilen el hareketleriyle anlatmak mümkün.
GÜNLÜK HAYATIMIZIN PARÇASI
Dokunmatik ekranlar artık her yerde ve uzun süre de bizi çepeçevre kuşatacak gibiler. Ancak eminiz ki dokunmatik ekranlı bir cihazla yalnızca birkaç dakika geçirdikten sonra eskisine dönmek bile isteyemeyeceksiniz. Bu teknolojinin ne tür fırsatlar sunduğunu, kullanımının ne kadar kolay olduğunu görmek için geleceğe hazırlıklı olun.
Dönüp baktığımızda, bu teknolojinin ilk kez 1965’te hayatımıza girdiğini görüyoruz ve nispeten yeni bir gelişme olmasına rağmen, ATM gibi cihazlarda yaklaşık 30 yıldır kullandığımızı kolaylıkla unutabiliyoruz.
Yakın zamana kadar iki farklı dokunmatik ekran teknolojisi vardı. Bunlardan biri, dirençli (resistive) sistem adı verilen eski yöntemdi. Bu ekranlar, aralarında az bir boşluk bırakılan iki ayrı katmandan oluşuyordu. Üstteki tabakayı dokunulduğunda alt tabaka harekete geçiriyordu ve aradaki iletişim de ‘dokunma’ olarak algılanıyordu. Dirençli ekranların en büyük dezavantajı, diğer teknolojilere oranla hassasiyetinin zayıf olması ve büyük bölümünün çoklu dokunma özelliğini desteklememesiydi.
Kapasitif olanlardaysa, iletken bir katmanla yalıtımı yapılan cam ekranlar kullanılıyor. Parmaklarımız da iletken olduğu için, ekrana dokunulduğunda belli miktarda bir elektrik yükü oluşuyor ve algılanan bu yük de ekranın elektrostatik alanında aksamaya neden oluyor. Kapasitif teknolojiler, dirençli olanlara kıyasla çok daha keskin ve çoklu dokunma hareketlerini destekliyor. Ancak bu gözle görülür avantajlarının yanı sıra bir de dezavantajı var: Hareket, parmaklarınızdaki yükle bağlandığı için, elinizde eldiven olduğu takdirde dokunma işlevi çalışmıyor.
Bugünlerde eski standartlara dayalı yeni bir teknoloji popülerlik kazanıyor: Optik dokunmatik ekranlar, NextWindow (www.nextwindow.com) adlı bir şirket tarafından geliştirildi. Üretim maliyetlerinin çok daha düşük olması ve harika sonuçlar elde edilmesi nedeniyle son zamanlarda çok ciddi rağbet görüyor.
CESUR YENİLİKLER BİZİ BEKLİYOR
Görünüşe bakılırsa çoklu dokunma teknolojisi; akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar derken uzun süre varlığını koruyacak. Bu teknolojinin geleceğinde cesur yenilikler bizi bekliyor gibi görünüyor.
Microsoft, Windows 7’deki eski çoklu dokunma özelliklerini korumak için geriye uyumluluk işlevini windows 8’de devreye sokacak. Ancak Windows 8 için geliştirilen en önemli ayarlardan biri, beş parmağın kullanılabileceği el hareketlerinin desteklenmesi. Windows 8’in kendi komutları bir veya iki parmakla sınırlandırılırken, geriye uyumluluk gereği, beş parmağın kullanıldığı el hareketlerini destekleyen üçüncü parti uygulamalardan faydalanıyor. Böylece uygulama geliştiricilerin de ikiden fazla parmağın kullanıldığı ek komutlar geliştirmesini sağlıyor. Sonuç olarak Windows 8 için geliştirilen herhangi bir çoklu dokunmatik ekran, beş parmaklı el hareketlerini destekleyebilecek.
Gelecek nesil dokunmatik ekranlar için planlanan bir diğer özellik de parmağınızla ekrana dokunduktan sonra ekranın bu dokunuşu algılama süresinin çok daha azaltılması. Şu anda 100 ms gibi bir zaman farkıyla işlemlerimizi yapabiliyoruz. İlk bakışta kulağa çok uzun bir süre gibi gelmiyor tabii ama aradaki farkı bariz bir şekilde görebiliyorsunuz.
BÜKÜLEBİLEN KAĞIT BİLGİSAYARLAR
Samsung şimdiden 46 inç transparan ekranların üretildiğine dair sürpriz duyurusunu yaptı. ASG ise yakın zamanda, Kinect sensörü yoluyla kullanıcının ekran önünde yapacağı el hareketleri sonucunda cisimlerle oynayabileceği transparan ekranların tanıtımını... Bu, bir açıdan dokunmatik özelliğin büsbütün ortadan kalkması demek.
Diğer teknolojiler de meyvesini vermek üzere. Dokunsal geri besleme (haptic feedback) yeni bir şey değil ama artık daha dokunsal bir ortam için dokunmatik ekranlarla birlikte eşlenmiş durumda.
Geleceğin ekranları çok daha kolay işlenebilir olabilir çünkü 3M, uzun süredir üzerinde çalıştıkları esnek ve transparan ekranların tanıtıldığı konsept videoyu çok yakın zamanda yayımladı. Kanada üniversitelerindeki araştırmacılarsa herhangi bir kalıcı kırışma olmaksızın kâğıt kadar bükülebilen yeni akıllı telefonları tasarladı ve bu telefonlara ‘kâğıt bilgisayar’ adını verdi (www.hml.queensu.ca/paperphone).
EKRAN HAREKETLERİ
Sıkıştırma ve genişletme:
İşaret parmağınızı ve başparmağınızı, ekranı ‘çimdikleyerek’ bir sayfayı, fotoğrafı veya belgeyi yakınlaştırmak, uzaklaştırmak için kullanın.
Dokunma:
Dokunma hareketi, fare düğmesini kullanmak gibi. Seçim yapmak için parmağınızın ucuyla bir kez ekrana dokunun ve hemen çekin. Sağ tıklama işlemi için de ekrana dokunun ve aynı noktada bir süre parmağınızı bekletin. Tıklayıp sürükleme işlemi içinse, ekrana dokunun, bir süre parmağınızı bekletin ve ardından sürükleyin.
Ekran klavyesi:
Bir belgeye veya forma dokunduğunuzda, metin girişi yapabilmeniz için ekran klavyesi öne çıkıyor.
Kaydırma:
Büyük bir belge veya sayfa üzerinde gezinmek, sağdan sola veya soldan sağa geçmek için bir veya iki parmağınızı sürükleyin. Ne kadar hızlı sürüklerseniz, hareket de o kadar hızlı gerçekleşiyor.
Fiske:
Fiske hareketi, web sayfaları arasında ileri veya geri gitme, seçili simgeleri silme gibi kullanıcı tarafından belirlenmiş sekiz farklı hareket imkânı sağlıyor.
Döndürme:
İki parmağınızı ekrana yerleştirin ve ekrandaki görüntüyü veya imgeyi döndürebilmek, farklı bir açıdan görebilmek için parmaklarınızı birbirinin etrafında döndürün.