Konya Bilişim Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, son yıllarda piyasaya sunulan bazı bilgisayar oyunlarının propaganda aracı olarak kullanılabildiğini söyledi.
Öztürk, yaptığı açıklamada, bilgisayar oyunlarının kontrollü ve sınırlı olarak oynatıldığı taktirde çocukların ve gençlerin gelişimine zeka ve dikkati toplama yönünden önemli katkılar sağlayabildiğini belirtti.
Gün aşırı, haftada toplam 3-4 saati geçmeyen, şiddet ve saldırganlık içermeyen oyunların olumlu katkılar sağladığına dikkati çeken Öztürk, “Ancak kontrol ve sınırlama olmadan oynanan oyunlar şiddet ve nefret duygularını artırmakta, asosyal, depresyona açık kişiliklerin ortaya çıkmasına da neden olabilmektedir. Çocuklarda hantal, saldırgan, saygısız kişilik gelişimleri de ortaya çıkarabilmektedir” diye konuştu.
Oyunlar propaganda amaçlı kullanılıyor
Son zamanlarda özellikle Amerika kaynaklı bazı oyunların, çocukların ve gençlerin bilinçaltını olumsuz etkileyecek propagandalar içerdiğini dile getiren Öztürk, şunları kaydetti: “Çoğu Amerika kaynaklı oyunlarda, oyunun kahramanı, dünyayı kötülere karşı savunan, iyi niyetli ve insancıl Amerikalılar oluyor. Ancak olaylar nedense Amerikan topraklarını veya ülkesini savunurken gerçekleşmiyor. Hep düşman ülke topraklarında geçiyor. Düşmanlar da genellikle İranlı, Iraklı, Afganistanlı teröristler oluyor. Kötüler bazen de ülkesi belli olmayan Ortadoğulu, İslami karakterler olabiliyor. Bazen de Rus ve Çinli karakterler oyuna dahil olabiliyor. Burada oyun oynayan genç ve çocukların bilinçaltına, Amerikalıların ne kadar yardımsever ve insancıl olduğu, düşmanlarının ne kadar kötü ve insanlık dışı teröristler olduğu işlenmektedir.”
“Bence kendi oyunumuzu yapabiliriz”
Öztürk, bilgisayar oyunları pazarının bugün birçok sektörün ulaştığı rakamların üzerine çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bence kendi oyunumuzu yapabiliriz. Yazılımla uğraşan bilişimcilerimiz için oyun sektörü önemli bir pazar olabilir. Nasrettin Hoca'nın, Keloğlan'ın, Köroğlu'nun güncel versiyonları geliştirilerek, pekala bir oyun kahramanı oluşturulabilir. Çanakkale ve Kurtuluş savaşları, Maraş, Antep ve Urfa direnişleri, İstanbul'un fethi gibi tarihi olaylar ile milli destanlarımız fevkalade birer oyun konusu olabilir.”
Öztürk, yaptığı açıklamada, bilgisayar oyunlarının kontrollü ve sınırlı olarak oynatıldığı taktirde çocukların ve gençlerin gelişimine zeka ve dikkati toplama yönünden önemli katkılar sağlayabildiğini belirtti.
Gün aşırı, haftada toplam 3-4 saati geçmeyen, şiddet ve saldırganlık içermeyen oyunların olumlu katkılar sağladığına dikkati çeken Öztürk, “Ancak kontrol ve sınırlama olmadan oynanan oyunlar şiddet ve nefret duygularını artırmakta, asosyal, depresyona açık kişiliklerin ortaya çıkmasına da neden olabilmektedir. Çocuklarda hantal, saldırgan, saygısız kişilik gelişimleri de ortaya çıkarabilmektedir” diye konuştu.
Oyunlar propaganda amaçlı kullanılıyor
Son zamanlarda özellikle Amerika kaynaklı bazı oyunların, çocukların ve gençlerin bilinçaltını olumsuz etkileyecek propagandalar içerdiğini dile getiren Öztürk, şunları kaydetti: “Çoğu Amerika kaynaklı oyunlarda, oyunun kahramanı, dünyayı kötülere karşı savunan, iyi niyetli ve insancıl Amerikalılar oluyor. Ancak olaylar nedense Amerikan topraklarını veya ülkesini savunurken gerçekleşmiyor. Hep düşman ülke topraklarında geçiyor. Düşmanlar da genellikle İranlı, Iraklı, Afganistanlı teröristler oluyor. Kötüler bazen de ülkesi belli olmayan Ortadoğulu, İslami karakterler olabiliyor. Bazen de Rus ve Çinli karakterler oyuna dahil olabiliyor. Burada oyun oynayan genç ve çocukların bilinçaltına, Amerikalıların ne kadar yardımsever ve insancıl olduğu, düşmanlarının ne kadar kötü ve insanlık dışı teröristler olduğu işlenmektedir.”
“Bence kendi oyunumuzu yapabiliriz”
Öztürk, bilgisayar oyunları pazarının bugün birçok sektörün ulaştığı rakamların üzerine çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bence kendi oyunumuzu yapabiliriz. Yazılımla uğraşan bilişimcilerimiz için oyun sektörü önemli bir pazar olabilir. Nasrettin Hoca'nın, Keloğlan'ın, Köroğlu'nun güncel versiyonları geliştirilerek, pekala bir oyun kahramanı oluşturulabilir. Çanakkale ve Kurtuluş savaşları, Maraş, Antep ve Urfa direnişleri, İstanbul'un fethi gibi tarihi olaylar ile milli destanlarımız fevkalade birer oyun konusu olabilir.”