İnternet kontrol altına altına alınabilirmi |
İnterneti de içine alacak geniş kapsamlı bir iletişim antlaşması hazırlanması amacıyla, 193 ülkeden yetkililerinin katıldığı BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) toplantısı bugün Dubai'de başladı.
Google, bugünkü toplantının 'açık internet' kavramı açısından bir tehdit oluşturduğunu belirtirken, Avrupa Birliği'nden gelen bir mesajda da, tıklayın "Tamir gerektiren bir durum yoksa tamire kalkışmayın" denilerek, mevcut düzenin gerektiği gibi işlediğini vurguluyor.
Toplantının internet kullanımını olumsuz etkilemeyeceği konusunda, sektörü rahatlatma çabasında olan ITU ise, bir yandan da, daha fazla sayıda insanın internetten yararlanabilmesi için altyapı yatırımlarının şart olduğunu vurguluyor.
BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin (ITU) Genel Sekreteri Dr. Hamadoun Toure, "Acı bir gerçek var ki, o da internetin zengin dünyanın ayrıcalığı olmaya devam etmesi. Örgütümüz bu durumu değiştirmek istiyor." diyor.
ITU'nun tarihi, BM'nin kurulmasından da önceye, 1865 yılına uzanıyor. O yıllarda uluslararası iletişimin odağında telgraf vardı. Aradan geçen yıllarda hükümetler, gelişen diğer iletişim teknolojilerini de örgütün sorumluluk alanına dahil etti.
ITU, farklı ülkelerin telefon şebekelerinin birbirlerine uygun şekilde işleyebilmesi için standartlar geliştirdi ve günümüzde de küresel radyo frekanslarının dağıtımını ve iletişim uydularının yönetimini yürütüyor.
Yeni teknolojiler odak noktası
Dubai'de yapılan Dünya Uluslararası Telekomünikasyon Konferansı'nda (WCIT), ITU, 1988'den beri ilk kez kapsamlı bir şekilde telekomünikasyon mevzuatını elden geçirecek.
ITU, son 24 yıldır gündelik hayatın bir parçası haline gelen yeni ve çok değişik teknolojilerin de ele alınması gerektiğini kaydediyor.
Ancak ABD, diğer ülkelerce masaya getirilen önerilerden bazılarının 'tehlikeli olduğunu' belirtiyor.
ABD'nin WCIT'teki Büyükelçisi Terry Kramer, geçen hafta, "Masaya ITU'nun interneti yönetme işine el atmasını isteyen kimi öneriler getirildi. İnternetin yönetimine hükümetlerin müdahale edebilmesi, internetten yayılan içeriği denetlemesi, kimin neyi izleyeceğini ve ne söyleyebileceğini idare etmesi yolunda öneriler var. Bunlar, bizim demokratik anlamda ve bireylere sunulan fırsatlar bakımından inandığımız tüm ilkelere karşıdır. Bu türdeki her türlü öneriye, kuvvetle karşı çıkacağız." dedi.
Kramer, özellikle Rusya'nın getirdiği ve "üye ülkelerin interneti yönetme konusunda eşit haklara sahip olması gerektiği" yolundaki önerinin kaygı verici olduğunu; bunun daha fazla sansüre kapı açacağını söyledi.
Bununla birlikte Moscow Times gazetesinde yakınlarda yer alan bir yorumda belirtildiği gibi, Rusya, uluslararası antlaşmaya gerek duymaksızın, erişimi yasak internet sitelerinden oluşan bir 'kara liste'yi zaten uygulamakta.
ITU Genel Sekreteri Dr. Hamadoun Toure, Rusya'nın taleplerinin yerine getirilmesiyle, halen ABD'de bulunan ve internet alan uzantılarılarını düzenleyen Icann gibi organların elindeki yetkileri, kendilerinin üstlenebileceği yolundaki görüşleri pek önemsemez görünüyor.
Dr. Toure, Terry Kramer'in sözlerinden sonra "ITU'nun internet yönetimini üstlenmesine gerek yok." dedi.
Maliyet artar mı?
İnternet düzenlemeleri konusunda dile getirilen bir diğer kaygı da, gözde sitelerin telekom işletmelerinden veri aktarımı için ücret ödemek zorunda bırakılması olasılığı.
Orange, Telefonica ve Deutsche Telekom gibi şirketleri temsil eden Avrupa Telekomünikasyon ve Operatör Şebekeler Birliği (ETNO) "niteliğe dayalı bir model" uygulanması için hükümetlere tavsiyelerde bulunuyor.
Buna göre video ve benzeri nitelikli içeriğin, görüntülerde herhangi bir aksaklık olmaksızın indirilmesini isteyen şirketler, bunun ücretini ödemek zorunda kalacak.
ETNO, hizmet sağlayıcıları şebeke altyapısına yatırım yapmaya özendirmek için yeni bir iş modeli geliştirilmesi gerektiğini kaydediyor.
ITU da, telekomünikasyon antlaşmasında yapılacak değişikliklerin, çoğunluğun görüşü olmayıp, ortak görüşleri yansıtması gerektiğini vurguluyor.
Ancak bu tür güvenceler herkesi tatmin etmiyor. Avrupa Birliği'nin dijital gündemden sorumlu yetkilisi Neelie Kroes, antlaşmada niçin internete de yer verilmesi gerektiğini sorguluyor. Kroes, bu konuda attığı Tweet'te, "İnternet işliyor ve ITR antlaşmasıyla düzenleme altına alınmasına gerek yok" mesajını verdi.
İnternetteki bazı temel protokollerin ortak düzenleyicisi olan ve halen Google'da çalışan "internetin babası" bilgisayar uzmanı Vint Cerf de, daha açık sözlü konuşarak, "devlet kontrolünde bir düzenlemeye hiç gerek olmadığı gibi, bu maliyeti ve fiyatları da artırır ve internet alanında 1990'lardan bugüne dek gördüğümüz hızlı ve doğal büyümeyi aksatır" dedi.
tıklayın Google da, "açık internet" başlığıyla yayımladığı dilekçede, "ITU'da sadece hükümetlerin sesi duyuluyor... Mühendislere, şirketlere, interneti kuran ve kullanan insanlara söz verilmiyor" diyor.
Bununla birlikte ITU, Google'ın, konferensa katılan ABD heyeti bünyesinde görüşlerini ortaya koyabileceğine işaret etti.
Google, bugünkü toplantının 'açık internet' kavramı açısından bir tehdit oluşturduğunu belirtirken, Avrupa Birliği'nden gelen bir mesajda da, tıklayın "Tamir gerektiren bir durum yoksa tamire kalkışmayın" denilerek, mevcut düzenin gerektiği gibi işlediğini vurguluyor.
Toplantının internet kullanımını olumsuz etkilemeyeceği konusunda, sektörü rahatlatma çabasında olan ITU ise, bir yandan da, daha fazla sayıda insanın internetten yararlanabilmesi için altyapı yatırımlarının şart olduğunu vurguluyor.
BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin (ITU) Genel Sekreteri Dr. Hamadoun Toure, "Acı bir gerçek var ki, o da internetin zengin dünyanın ayrıcalığı olmaya devam etmesi. Örgütümüz bu durumu değiştirmek istiyor." diyor.
ITU'nun tarihi, BM'nin kurulmasından da önceye, 1865 yılına uzanıyor. O yıllarda uluslararası iletişimin odağında telgraf vardı. Aradan geçen yıllarda hükümetler, gelişen diğer iletişim teknolojilerini de örgütün sorumluluk alanına dahil etti.
ITU, farklı ülkelerin telefon şebekelerinin birbirlerine uygun şekilde işleyebilmesi için standartlar geliştirdi ve günümüzde de küresel radyo frekanslarının dağıtımını ve iletişim uydularının yönetimini yürütüyor.
Yeni teknolojiler odak noktası
Dubai'de yapılan Dünya Uluslararası Telekomünikasyon Konferansı'nda (WCIT), ITU, 1988'den beri ilk kez kapsamlı bir şekilde telekomünikasyon mevzuatını elden geçirecek.
ITU, son 24 yıldır gündelik hayatın bir parçası haline gelen yeni ve çok değişik teknolojilerin de ele alınması gerektiğini kaydediyor.
Ancak ABD, diğer ülkelerce masaya getirilen önerilerden bazılarının 'tehlikeli olduğunu' belirtiyor.
ABD'nin WCIT'teki Büyükelçisi Terry Kramer, geçen hafta, "Masaya ITU'nun interneti yönetme işine el atmasını isteyen kimi öneriler getirildi. İnternetin yönetimine hükümetlerin müdahale edebilmesi, internetten yayılan içeriği denetlemesi, kimin neyi izleyeceğini ve ne söyleyebileceğini idare etmesi yolunda öneriler var. Bunlar, bizim demokratik anlamda ve bireylere sunulan fırsatlar bakımından inandığımız tüm ilkelere karşıdır. Bu türdeki her türlü öneriye, kuvvetle karşı çıkacağız." dedi.
Kramer, özellikle Rusya'nın getirdiği ve "üye ülkelerin interneti yönetme konusunda eşit haklara sahip olması gerektiği" yolundaki önerinin kaygı verici olduğunu; bunun daha fazla sansüre kapı açacağını söyledi.
Bununla birlikte Moscow Times gazetesinde yakınlarda yer alan bir yorumda belirtildiği gibi, Rusya, uluslararası antlaşmaya gerek duymaksızın, erişimi yasak internet sitelerinden oluşan bir 'kara liste'yi zaten uygulamakta.
ITU Genel Sekreteri Dr. Hamadoun Toure, Rusya'nın taleplerinin yerine getirilmesiyle, halen ABD'de bulunan ve internet alan uzantılarılarını düzenleyen Icann gibi organların elindeki yetkileri, kendilerinin üstlenebileceği yolundaki görüşleri pek önemsemez görünüyor.
Dr. Toure, Terry Kramer'in sözlerinden sonra "ITU'nun internet yönetimini üstlenmesine gerek yok." dedi.
Maliyet artar mı?
İnternet düzenlemeleri konusunda dile getirilen bir diğer kaygı da, gözde sitelerin telekom işletmelerinden veri aktarımı için ücret ödemek zorunda bırakılması olasılığı.
Orange, Telefonica ve Deutsche Telekom gibi şirketleri temsil eden Avrupa Telekomünikasyon ve Operatör Şebekeler Birliği (ETNO) "niteliğe dayalı bir model" uygulanması için hükümetlere tavsiyelerde bulunuyor.
Buna göre video ve benzeri nitelikli içeriğin, görüntülerde herhangi bir aksaklık olmaksızın indirilmesini isteyen şirketler, bunun ücretini ödemek zorunda kalacak.
ETNO, hizmet sağlayıcıları şebeke altyapısına yatırım yapmaya özendirmek için yeni bir iş modeli geliştirilmesi gerektiğini kaydediyor.
ITU da, telekomünikasyon antlaşmasında yapılacak değişikliklerin, çoğunluğun görüşü olmayıp, ortak görüşleri yansıtması gerektiğini vurguluyor.
Ancak bu tür güvenceler herkesi tatmin etmiyor. Avrupa Birliği'nin dijital gündemden sorumlu yetkilisi Neelie Kroes, antlaşmada niçin internete de yer verilmesi gerektiğini sorguluyor. Kroes, bu konuda attığı Tweet'te, "İnternet işliyor ve ITR antlaşmasıyla düzenleme altına alınmasına gerek yok" mesajını verdi.
İnternetteki bazı temel protokollerin ortak düzenleyicisi olan ve halen Google'da çalışan "internetin babası" bilgisayar uzmanı Vint Cerf de, daha açık sözlü konuşarak, "devlet kontrolünde bir düzenlemeye hiç gerek olmadığı gibi, bu maliyeti ve fiyatları da artırır ve internet alanında 1990'lardan bugüne dek gördüğümüz hızlı ve doğal büyümeyi aksatır" dedi.
tıklayın Google da, "açık internet" başlığıyla yayımladığı dilekçede, "ITU'da sadece hükümetlerin sesi duyuluyor... Mühendislere, şirketlere, interneti kuran ve kullanan insanlara söz verilmiyor" diyor.
Bununla birlikte ITU, Google'ın, konferensa katılan ABD heyeti bünyesinde görüşlerini ortaya koyabileceğine işaret etti.
0 yorum:
Yorum Gönder