Muhasebenin tanımından da hatırlayabileceğimiz gibi muhasebe, her türlü kuruluşların tüm işlemlerini takip eden, işlemleri kaydeden ve sonuçlandıran bir bilim olduğundan, muhasebe tüm kuruluşlar için son derece önemlidir. Muhasebe sadece ticari kuruluşların değil, devlet kuruluşlarının, derneklerin, vakıfların vb. gibi yerlerin de işlemlerini takip ettiğinden dolayı her bir kuruluş için en önemli bölümdür. Aklınıza her nasıl bir kuruluş gelirse gelsin bu kuruluşların mutlaka basit veya sistemli bir muhasebe sistemi olmak zorundadır. Bazen kişiler kendi kendilerinin bile muhasebesini tutmaktadırlar. Örneğin bir aile reisi bile evinin gelir ve giderlerini bir deftere yazarak ev bütçesinin muhasebesini tutmaktadır.
Tek bir kişinin veya bir ailenin muhasebesini tutmanın bile önemini düşünürsek, ticari kuruluşların muhasebesinin ne kadar önemli olduğunu burdan çıkarabiliriz.
Muhasebe her kuruluşun mutlak bir sistemi olduğundan muhasebe son derece önemlidir. Çok fazla sayıda değişik sektör olduğunu ve buralardaki küçük büyük kuruluşların hepsinin muhasebe bölümünün olduğunu düşünürsek muhasebe mesleğinin ne kadar yaygın olduğunu çıkartabiliriz.
Türkiye de şu an en çok aranan nitelikli elemanların başlarında muhasebe elemanları gelmektedir. Böyle ilgi gören bir alanın da önemi büyük olmaktadır. Muhasebe günümüz Türkiye'sinde en çok önem verilen ve en çok iş alanına sahip olan bir meslek durumundadır.
Muhasebeyi, kişiler ve işletmeler açısından düşündüğümüzde durum böyle iken bir de muhasebe öneminin devlet ve üçüncü kişiler tarafından da önemi büyüktür. Muhasebe devlet açısından da, vergi yükünün hesaplanmasında son derece önemli bir sistemdir. Kişiler ve işletmeler devlete ne kadar vergi vereceğini muhasebe sayesinde hesaplarlar. Her kuruluş bir dönemdeki faaliyetlerine ve bu faaliyetlerden ne kadar kar/zarar yaptığına göre devlete vergi vermektedir. Gerçek kişiler ve tüzel kişilerin ne kadar kar veya zarar yaptıklarını hesaplamak ta tabiki muhasebe sisteminin görevidir. Çıkan sonuçlara göre devlete verilecek vergiler de muhasebe sayesinde hesaplanarak ve bildirilerek vergi borcu yerine getirilmiş olur.
Üçüncü kişiler de muhasebe sistemi sayesinde, özellikle şirketlerin durumları hakkında bilgi sahibi olurlar ve ona göre şirketlerle iş ortaklığında bulunup bulunmayacaklarına karar verirler. Kişiler de şirketlerin durumlarını inceleyerek şirket ile alışveriş yapmak, şirketin hisse senedini almak gibi işlemleri tercih edebilirler.
Bu sonuçlara ulaşmak için en önemli unsur iyi bir muhasebe sistemidir. Muhasebe sistemi olmayan bir kuruluş hakkında ne işletme sahipleri, ne işletme ortakları, ne işletme çalışanları, ne devlet ne de üçüncü kişiler bilgi sahibi olabilirler ve kuruluşun geleceği hakkında yön verebilirler. Kısaca Ülkemizde 26.12.1992 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Muhasebe Sistemi en önemli bilimlerden biridir ve gün geçtikçe önemini artırmaktadır.
Tek bir kişinin veya bir ailenin muhasebesini tutmanın bile önemini düşünürsek, ticari kuruluşların muhasebesinin ne kadar önemli olduğunu burdan çıkarabiliriz.
Muhasebe her kuruluşun mutlak bir sistemi olduğundan muhasebe son derece önemlidir. Çok fazla sayıda değişik sektör olduğunu ve buralardaki küçük büyük kuruluşların hepsinin muhasebe bölümünün olduğunu düşünürsek muhasebe mesleğinin ne kadar yaygın olduğunu çıkartabiliriz.
Türkiye de şu an en çok aranan nitelikli elemanların başlarında muhasebe elemanları gelmektedir. Böyle ilgi gören bir alanın da önemi büyük olmaktadır. Muhasebe günümüz Türkiye'sinde en çok önem verilen ve en çok iş alanına sahip olan bir meslek durumundadır.
Muhasebeyi, kişiler ve işletmeler açısından düşündüğümüzde durum böyle iken bir de muhasebe öneminin devlet ve üçüncü kişiler tarafından da önemi büyüktür. Muhasebe devlet açısından da, vergi yükünün hesaplanmasında son derece önemli bir sistemdir. Kişiler ve işletmeler devlete ne kadar vergi vereceğini muhasebe sayesinde hesaplarlar. Her kuruluş bir dönemdeki faaliyetlerine ve bu faaliyetlerden ne kadar kar/zarar yaptığına göre devlete vergi vermektedir. Gerçek kişiler ve tüzel kişilerin ne kadar kar veya zarar yaptıklarını hesaplamak ta tabiki muhasebe sisteminin görevidir. Çıkan sonuçlara göre devlete verilecek vergiler de muhasebe sayesinde hesaplanarak ve bildirilerek vergi borcu yerine getirilmiş olur.
Üçüncü kişiler de muhasebe sistemi sayesinde, özellikle şirketlerin durumları hakkında bilgi sahibi olurlar ve ona göre şirketlerle iş ortaklığında bulunup bulunmayacaklarına karar verirler. Kişiler de şirketlerin durumlarını inceleyerek şirket ile alışveriş yapmak, şirketin hisse senedini almak gibi işlemleri tercih edebilirler.
Bu sonuçlara ulaşmak için en önemli unsur iyi bir muhasebe sistemidir. Muhasebe sistemi olmayan bir kuruluş hakkında ne işletme sahipleri, ne işletme ortakları, ne işletme çalışanları, ne devlet ne de üçüncü kişiler bilgi sahibi olabilirler ve kuruluşun geleceği hakkında yön verebilirler. Kısaca Ülkemizde 26.12.1992 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Muhasebe Sistemi en önemli bilimlerden biridir ve gün geçtikçe önemini artırmaktadır.
Muhasebe Mesleğinin konusu:
A) Muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu:
Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;
a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.
b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.
c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.
Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci mali müşavir denir.
B) Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu:
(a) fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12. maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır. Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;
a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.
b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.
c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.
Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci mali müşavir denir.
B) Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu:
(a) fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12. maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır. Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
0 yorum:
Yorum Gönder