Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesine kurulan İnternet Geliştirme Kurulu, (İGK) dünyadaki gelişmeleri takip ederek, Türkiye'nin internet politikasına yön vermek için çalışıyor.
Soruları yanıtlayan İGK Başkanı Serhat Özeren, internetin çözümlenmesi zor bir alan olduğunu belirterek, “Her şey tek taraftan bakılınca görülemeyebiliyor. Mikado oyunu vardır, 41 tane çubuğu masaya bırakırsınız ve bunları hareket ettirmeden tek tek almaya çalışırsınız, bütün çubukları aynı anda görmeniz gerekir. İnternet de 500 tane çubuğun aynı anda masaya bırakılması gibidir” dedi.
İGK'nın çok önemli bir görevi ifa etmek için kurulduğunu dile getiren Özeren, siyasi karar alma merkezinin kuruldan gelecek raporlar ışığında Türkiye'nin internet politikasının yönlendirileceğini söyledi.
Özeren, internetin insan hayatının vazgeçilmezleri arasında girdiğini belirterek, savaşların bile internet mecrasına kaydığını aktardı. İnternetin barındırdıkları açısından normal hayatla boy ölçüşecek düzeye geldiğine de değinen Özeren, bu nedenle internetin, ele alınması gereken konuların başında geldiğini kaydetti.
İnternetin önemli bir gelişme olduğuna işaret eden Özeren, bu mecrada yaşanması muhtemel olumsuzluklarla ilgili, “Mobil internetle de tüm hayatımızı şekillendirecek bir düzeye gelen bu olgu, tüm bunların yanında riskleri olan bir mecra. Gündelik hayatta bu kadar kolluk kuvveti varken birçok suç işleniyor, denetlenmesi daha zor olan internette ise neler yapılabileceğini kestirmek daha zor” diye konuştu.
İnternetin denetimi ve sınırlı özgürlüğe ilişkin eleştiriler
İGK Başkanı Özeren, internette denetimin zorluğuna ve zorunluluğuna değinerek, “İnternette suç işleyen ve suça teşvik eden kişilerin denetlenmesi önemli bir konu, işte bu noktada ince bir çizgi var. Çok büyük bir özgürlük alanı sağladığınızda bu insanlara suç işlemek için bir alan oluşturuyorsunuz. Daraltalım, denetleyelim dendiği zaman ise özgürlükler kısıtlanıyor. Bu ince çizgiyi çok iyi yönetmek gerekiyor, ne insanların özgürlük alanını kısıtlayacaksınız ne de suç işleme eğilimi olan insanlara bu alanı bırakacaksınız” şeklinde konuştu.
“İnterneti basit manada bir teknoloji olarak adlandırmak, internete hakaret olur” diyen Özeren, Türkiye'de internetin sadece fiziki bir dönüşüm yaşadığına vurgulayarak, kültürel dönüşümün de önemsenmesi gerektiğini söyledi.
Halkın teknolojiyi sevdiğini, satın alma konusunda istekli olduğuna dikkati çeken Özeren, sahip olunan teknolojinin kullanım anlamında tam kapasitenin yakalanamadığını anlattı. Özeren, İGK'nın en önemli görevlerinden birinin de kapasite kullanımı hakkında tespitlerde bulunarak, sonuçları siyasilerle paylaşmak olduğunu sözlerine ekledi.
Özeren, güvenli internetle ilgili şunları söyledi: “Güvenli internet profilleri ilk zamanlarda çok fazla eleştiriye maruz kaldı ama zamanla bunun bir sansür olmadığı, isteğe bağlı olduğu anlaşıldı. Kullananların mutlu oldukları, hatta bazı şirketlerin özellikle bunu tercih ettiği gözlemlendi. 35 milyon kullanıcı var ama 16 milyon abone var. Örneğin bir insan iş yerinde kendi kullanımı için böyle bir şeye gerek duymayabilir ama evinde çocuklarını korumak için bu tür bir seçim yapabilir. 1 milyon abonenin bunu tercih ettiği düşünüldüğünde rakam hiç de az değil. Kıyaslama yapılan AB ile aramızda bu konuda zamanlama farkı var. Orada normal bir internet kullanıcısı ve yeni kullanıcı arasında 'internet okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı' açısından çok fazla fark yok. Ama bizde 40 yaş üstü ebeveynlerle gençler arasında büyük bir uçurum var.”
İnternet, eğitim ve İGK'nın hedefleri
Özeren, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer'in de yer aldığı kurulun 7 kişiden oluştuğunu söyledi. Kurulun internet ve eğitim konusunda da çalışmaları olacağını belirten Özeren, “Önümüzde 'Fatih Projesi' gibi önemli bir proje var. Gençlerimiz, internete entegre olurken sadece teknolojik değil, kültürel kısmına da uyum sağlayacaklar” dedi.
Özeren, kurulun diğer bir amacının da internet teknolojisine uzak duran kesimlerin bu alana çekilmesi olduğunu söyledi. Özellikle e-ticaret konusunun önemli bir çalışma başlığı olacağına dikkati çeken Özeren, “İnternetin ekonomik boyutu, hem iç hem de dış rekabette yer alan kurumlarımızın bu mecrada daha fazla yer alabilmesi için, gerekli çalışmaları yapacağız” diye konuştu.
Soruları yanıtlayan İGK Başkanı Serhat Özeren, internetin çözümlenmesi zor bir alan olduğunu belirterek, “Her şey tek taraftan bakılınca görülemeyebiliyor. Mikado oyunu vardır, 41 tane çubuğu masaya bırakırsınız ve bunları hareket ettirmeden tek tek almaya çalışırsınız, bütün çubukları aynı anda görmeniz gerekir. İnternet de 500 tane çubuğun aynı anda masaya bırakılması gibidir” dedi.
İGK'nın çok önemli bir görevi ifa etmek için kurulduğunu dile getiren Özeren, siyasi karar alma merkezinin kuruldan gelecek raporlar ışığında Türkiye'nin internet politikasının yönlendirileceğini söyledi.
Özeren, internetin insan hayatının vazgeçilmezleri arasında girdiğini belirterek, savaşların bile internet mecrasına kaydığını aktardı. İnternetin barındırdıkları açısından normal hayatla boy ölçüşecek düzeye geldiğine de değinen Özeren, bu nedenle internetin, ele alınması gereken konuların başında geldiğini kaydetti.
İnternetin önemli bir gelişme olduğuna işaret eden Özeren, bu mecrada yaşanması muhtemel olumsuzluklarla ilgili, “Mobil internetle de tüm hayatımızı şekillendirecek bir düzeye gelen bu olgu, tüm bunların yanında riskleri olan bir mecra. Gündelik hayatta bu kadar kolluk kuvveti varken birçok suç işleniyor, denetlenmesi daha zor olan internette ise neler yapılabileceğini kestirmek daha zor” diye konuştu.
İnternetin denetimi ve sınırlı özgürlüğe ilişkin eleştiriler
İGK Başkanı Özeren, internette denetimin zorluğuna ve zorunluluğuna değinerek, “İnternette suç işleyen ve suça teşvik eden kişilerin denetlenmesi önemli bir konu, işte bu noktada ince bir çizgi var. Çok büyük bir özgürlük alanı sağladığınızda bu insanlara suç işlemek için bir alan oluşturuyorsunuz. Daraltalım, denetleyelim dendiği zaman ise özgürlükler kısıtlanıyor. Bu ince çizgiyi çok iyi yönetmek gerekiyor, ne insanların özgürlük alanını kısıtlayacaksınız ne de suç işleme eğilimi olan insanlara bu alanı bırakacaksınız” şeklinde konuştu.
“İnterneti basit manada bir teknoloji olarak adlandırmak, internete hakaret olur” diyen Özeren, Türkiye'de internetin sadece fiziki bir dönüşüm yaşadığına vurgulayarak, kültürel dönüşümün de önemsenmesi gerektiğini söyledi.
Halkın teknolojiyi sevdiğini, satın alma konusunda istekli olduğuna dikkati çeken Özeren, sahip olunan teknolojinin kullanım anlamında tam kapasitenin yakalanamadığını anlattı. Özeren, İGK'nın en önemli görevlerinden birinin de kapasite kullanımı hakkında tespitlerde bulunarak, sonuçları siyasilerle paylaşmak olduğunu sözlerine ekledi.
Özeren, güvenli internetle ilgili şunları söyledi: “Güvenli internet profilleri ilk zamanlarda çok fazla eleştiriye maruz kaldı ama zamanla bunun bir sansür olmadığı, isteğe bağlı olduğu anlaşıldı. Kullananların mutlu oldukları, hatta bazı şirketlerin özellikle bunu tercih ettiği gözlemlendi. 35 milyon kullanıcı var ama 16 milyon abone var. Örneğin bir insan iş yerinde kendi kullanımı için böyle bir şeye gerek duymayabilir ama evinde çocuklarını korumak için bu tür bir seçim yapabilir. 1 milyon abonenin bunu tercih ettiği düşünüldüğünde rakam hiç de az değil. Kıyaslama yapılan AB ile aramızda bu konuda zamanlama farkı var. Orada normal bir internet kullanıcısı ve yeni kullanıcı arasında 'internet okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı' açısından çok fazla fark yok. Ama bizde 40 yaş üstü ebeveynlerle gençler arasında büyük bir uçurum var.”
İnternet, eğitim ve İGK'nın hedefleri
Özeren, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer'in de yer aldığı kurulun 7 kişiden oluştuğunu söyledi. Kurulun internet ve eğitim konusunda da çalışmaları olacağını belirten Özeren, “Önümüzde 'Fatih Projesi' gibi önemli bir proje var. Gençlerimiz, internete entegre olurken sadece teknolojik değil, kültürel kısmına da uyum sağlayacaklar” dedi.
Özeren, kurulun diğer bir amacının da internet teknolojisine uzak duran kesimlerin bu alana çekilmesi olduğunu söyledi. Özellikle e-ticaret konusunun önemli bir çalışma başlığı olacağına dikkati çeken Özeren, “İnternetin ekonomik boyutu, hem iç hem de dış rekabette yer alan kurumlarımızın bu mecrada daha fazla yer alabilmesi için, gerekli çalışmaları yapacağız” diye konuştu.
0 yorum:
Yorum Gönder