Ünlü Alman düşünür Nietzsche, sosyal medya ile birlikte yeniden gündemde. Aforizmanın babası olarak da bilinen filozofun özlü sözleri Twitter dünyasına ilham veriyor.
Son Twitter fenomenlerinden biri dünyaya çoktan veda etmiş ünlü kişilerin tweetlerini yayınlıyor.
Google arama motoruna ismi yazıldığında Friedrich Nietzsche'nin Twitter hesaplarına ulaşılabiliyor. Nietzsche'nin yaklaşık 100 tane hesabı var. 130 yıl önce hayatını kaybetmiş biri için bu ciddi bir başarı.
Nietzsche'nin bu başarısına bakılarak, bu günlerde Alman filozoflarına rağbetin arttığı düşünülebilir. Fakat Alman aydınlanma düşüncesinin babası Immanuel Kant'ın 15 ayrı hayali hesabı var. Efendi-köle diyalektiğini geliştiren Hegel adına ise tek bir Twitter hesabı bulunuyor. Öyleyse Nietzsche'nin felsefi tweetlerinin Twitter'de bu denli popüler olmasının nedeni ne?
“Müzik olmadan hayat bir hata olurdu.”
“Ahlaki olgular yoktur, olguların ahlaki yorumları vardır.”
“İnsanın kendi hakkında çok fazla konuşması kendini gizlemek için bir araç olabilir.”
Bunlar klasik Nietzsche “tweet”lerinden ve kitapları dolduran binlerce özdeyişinden sadece üçü.
Sırrı kısa ve öz olması
“Başkalarının kitaplar dolusu yazarak anlattığını ya da anlatamadığını 10 cümlede anlatabilmek benim amacım.” diyor bir özdeyişinde Nietzsche.
Hegel ve diğer filozofların anlaşılmaz uzun cümlelerini doktora öğrencileri bile anlamakta güçlük çekiyor. Aynı nedenden, Twitter'de tercih konusu olmaları bir yana, yayınlanma şansları neredeyse yok denecek kadar az. Örneğin Hegel'in, boşluklar da dâhil 259 harfi bulan cümleleri var. 140'ın, yani bir tweet'in içerebileceği harf, işaret ve boşluk sayısının neredeyse iki katı. Hegel'in tek bir hayali hesaba sıkışıp kalması sürpriz olmasa gerek.
Peki bu, günümüz düşünürlerinin yazma yönteminin tümüyle değiştiği anlamına mı geliyor? Yazarken “tweet”lenebilir olmak mı gerekiyor? İnternetteki yorumlara göre, evet.
Kant ve Hegel'in özdeyişleri kapasite engeline takılırken, Nietzsche'ninkiler takılmıyor. Ve böylece yorum sütunlarında yer alan "tl;dr" yani “too long, did not read” gibi engellerle karşılaşmayıp rahatlıkla tweet’lenebiliyor
Son Twitter fenomenlerinden biri dünyaya çoktan veda etmiş ünlü kişilerin tweetlerini yayınlıyor.
Google arama motoruna ismi yazıldığında Friedrich Nietzsche'nin Twitter hesaplarına ulaşılabiliyor. Nietzsche'nin yaklaşık 100 tane hesabı var. 130 yıl önce hayatını kaybetmiş biri için bu ciddi bir başarı.
Nietzsche'nin bu başarısına bakılarak, bu günlerde Alman filozoflarına rağbetin arttığı düşünülebilir. Fakat Alman aydınlanma düşüncesinin babası Immanuel Kant'ın 15 ayrı hayali hesabı var. Efendi-köle diyalektiğini geliştiren Hegel adına ise tek bir Twitter hesabı bulunuyor. Öyleyse Nietzsche'nin felsefi tweetlerinin Twitter'de bu denli popüler olmasının nedeni ne?
“Müzik olmadan hayat bir hata olurdu.”
“Ahlaki olgular yoktur, olguların ahlaki yorumları vardır.”
“İnsanın kendi hakkında çok fazla konuşması kendini gizlemek için bir araç olabilir.”
Bunlar klasik Nietzsche “tweet”lerinden ve kitapları dolduran binlerce özdeyişinden sadece üçü.
Sırrı kısa ve öz olması
“Başkalarının kitaplar dolusu yazarak anlattığını ya da anlatamadığını 10 cümlede anlatabilmek benim amacım.” diyor bir özdeyişinde Nietzsche.
Hegel ve diğer filozofların anlaşılmaz uzun cümlelerini doktora öğrencileri bile anlamakta güçlük çekiyor. Aynı nedenden, Twitter'de tercih konusu olmaları bir yana, yayınlanma şansları neredeyse yok denecek kadar az. Örneğin Hegel'in, boşluklar da dâhil 259 harfi bulan cümleleri var. 140'ın, yani bir tweet'in içerebileceği harf, işaret ve boşluk sayısının neredeyse iki katı. Hegel'in tek bir hayali hesaba sıkışıp kalması sürpriz olmasa gerek.
Peki bu, günümüz düşünürlerinin yazma yönteminin tümüyle değiştiği anlamına mı geliyor? Yazarken “tweet”lenebilir olmak mı gerekiyor? İnternetteki yorumlara göre, evet.
Kant ve Hegel'in özdeyişleri kapasite engeline takılırken, Nietzsche'ninkiler takılmıyor. Ve böylece yorum sütunlarında yer alan "tl;dr" yani “too long, did not read” gibi engellerle karşılaşmayıp rahatlıkla tweet’lenebiliyor
0 yorum:
Yorum Gönder